23 Mayıs 2011 Pazartesi

7'si mi ? 70'i mi?

insan bir yaşa gelince çocukluğuna dönmek ister ya hani ,şöyle bir hatıralara dönüp bakar zaman zaman... o günlerden biriydi bugün de.

finaller için oturup piyano kasayım diye o küçücük odaya tıkanıp akortdu bozuk piyanoda debelenirken düştü aklıma çocukluğum...
ooff çok yalan oldu bu yukardaki cümle :) tamam tamam öyle durduk yere olmadı geçmişe dönme...
olay şu: Midemden gelen atonal sesler piyanonun akortsuz halinden bile daha kötü tınlayınca diyet ve hafif ne yesem diye düşündüm ya da içsem(en büyük sorun bu ürün yok ). işte tam o anda çocukken annemin annanemin yemek yedirken söyledikleri geldi aklıma...
* O tabak bitmezse nişanlın çirkin olur ( güzellik baskısı, şekilcilik o yaşlarda işleniyor Türk çocuklarına :D )
* Kalan her pirinç tanesi kadar çocuğun olur ! hemen yeee hepsine nasıl bakcan ! (Aile planlamasına katkının böylesi)
* Afrikada çocuklar su bulamıyor onlar için ye annecim...(Duygu sömürüsünün de böylesi çocuğuz ama ya.. Sonra türk milleti vicdanlı olur tabi ki.)

neyse bizim ailenin sadist örnekleri daha uzar... başka ailelere dönelim iyisimi :)

Bir gün arkadaşımla oyun oynamaktan deli gibi yorulmuş acıkmış ve susamışız.Annesi hemen bizi çağırdı yedirip içirecek kadıncağız,kurdu sofrayı oturttu bizi başladık yemek yemeye ,ben doydum arkadaşım daha yiyor annesi onu uyardı.
" kızım akrep nalan mı olcan ? " kız hemen bıraktı yemeyi... sonra ben biraz şaşırdıktan sonra bir iki şey daha yedim oysa ki doymuştum çoktan, arkadaşımı bekliyordum ama tekrardan yemek yemeye başladım zorla tıkadım ağzıma bişeyler o zaman bunu çok anlamasamda kadın baka kalmıştı yüzüme...

bense düşünüyordum kendi kendime ağzıma birkaç parça daha bişeyler sokuştururken... Akrep Nalan olmak neden kötü ki ? Ne güzel şarkılar söylüyor ?
Kadıncağızın verdiği örnek beni cezbeden bişeymiş daha o yaşta... keşke cümlesinin başına yahut sonuna ya da bir yerine şişman olursun onun gibi deseymiş... o günden sonra ben bir daha hiç tabağımda yemek bırakmadım... ve hiç vazgeçmedim şarkı söylemekten...

anladım ki 7'si 70'i böyle birşeymiş insanın hem şarkılar söyleyip hem şişmanım nasıl etkilendiysem artık =)

dip not (meraklısına)= bu düşüncelerden sonra gidip bi güzel su içtim kantine inip muhabbete daldım dedikodu-medikodu derken eve dönme vakti geldi zaman geçti.

22 Mayıs 2011 Pazar

teknolojik niyet teknolojik diyet

Diyet !
Aman tanrım çerçevesi bu kadar keskin bir kelime daha yoktur. Herkesin sizden beklentilerinin olduğu ,devamlı gözlemlendiğiniz devamlı baskı altında tutulduğunuz bir dönem... Bu durumda olmaktan zaten pek mutlu değilsiniz, karar aşamasına geliyorsunuz evet artık bunu yapmalıyım diyorsunuz ve başlıyorsunuz...

Herşey çok güzel diyete sadıksınız , hızlı yaşama rağmen spor da yapmaya çabalıyorsunuz. Kiloda veriyor, göbeginiz yavaş yavaş iniyor, kıyafetleriniz yakışıyor... hepsi oluyor... belirli bir süre geçtikten sonra insanlar önce iltifat ediyor (ki bu çok motive edici birşey) daha sonra da takibe başlıyorlar.

Takip !

İşte diyetin değil takibin zorluğuna engellerine takılmaya,sıkılmaya bu dönem de başlıyorsunuz.
Elinize aldığınız her yiyecek,içecek boğazınızdan geçen herşey sanki elinize aldığınız andan ağızınıza attığınız ana kadar çevredeki gözler size bakıyor öyle ki o gözler sanki ağzınızın içinden yemek borunuzdan geçişi midenize inişini ve orda kaloriye dönüşmesini görebiliyor...Bunu en azından bana böyle hissettiriyorlar

Takibin bu kadarı mevcutken teknolojiyi ve sanal takibi de işin içine katmak gerek diye düşündüm :) en azından böylesi hem daha eğlenceli hem de beni motive edici birşey olur :)

niyet ettim diyet'e =)